Yaban/Cı In-habitant
An art&life project
An article on this project, titled “In-Habitant: An Inquiry into a Non-Dualistic Duality of Human and Nonhuman” is published by the MIT Press Journal of LEONARDO in 2023.
Being a lifelong urban inhabitant, I have been seeking ways to open up more space for “the wild” in my life. First step was to fine-tune my perceptions so that I could spot “them”. Thus started my urban wildlife observations.
The practice of spotting goes hand in hand with practices of collecting; collecting stuff (such like feathers and leaves, seeds and dead bodies), and collecting (records of) memories, in the form of sounds and pictures, - sometimes still, other times moving. Yet these spotting experiences are never momentary, they are living encounters with afterlives in narratives. Through my practices as a nature observer, photographer, haiku enthusiast and storyteller, I have contemplated on the “reality” of those beings, reality of the moment, and the nature of human-nature interactions.
Stemming from these urban encounters with my nonhuman neighbours, In-habitant is an autobiographical project that hosts a body of interconnected works. Through interdisciplinary and multimedia forms of photography, videography, found objects, sculpted works, and computer-coded interactive installations, the project transmits the records and stories of my decade-old journey at three metaphorical rooms, each representing a specific layer of human-nature contact.
Yaban/Cı bir hayat projesinin, sanat aracılığıyla yeniden üretilmesinin hikayesi.
Bu seçkide yer alan tüm işler, amatör bir doğa gözlemcisi ve haiku meraklısı olarak geçirdiğim on yıl sürecinde şehirdeki yabanla karşılaşmalarım, bu karşılaşmalarda kurduğum ilişkiler ve böylece şehirli yaşamımda yabanıllığa alan açma teşebbüslerimin kayıtlarından oluşuyor. Bu karşılaşmalar ne kasıtlı ve planlı gözlem etkinlikleri olarak, ne de sanatsal üretim gayesiyle gerçekleştiler.
Gündelik kent yaşamım içindeki “tesadüfi” karşılaşmalar ve deneyimlerime dair tuttuğum kayıtlar, sakladığım “kanıtlar” ve kurduğum anlatılar aracılığıyla, doğa ile çok katmanlı ilişkiler kurdum; bu ilişkiler üzerinden insanın ve doğanın gerçeğini araştırıp durdum.
Burada, bu birikimi sanatsal bir yeniden yaratım sürecine sokarak, şimdiye dek bana sunulan ve sandığımda biriktirdiğim armağanları, dünyaya geri sunmaya niyet ediyorum.
Sergilemeye kalkıştığım yolculuk, zihnimin ve onun haritası olarak çizmeye çalıştığım mekanın üç odasında, üç eş zamanlı katmanda seyir ediyor.
İlk oda, doğa ile bir ilişki kurmaya kalkan, dualist/ikilikçi/binary zihin yapısına sahip modern insanın yol açtığı özne-nesne ve doğa-kültür gibi ikiliklerin ortaya çıktığı katman. Kendini doğadan ayrık bir özne olarak gören insan, karşı karşıya geldiği herhangi bir doğal varlığı da nesne olarak konumlandırmış oluyor... >>
İkinci odada ise, naifçe “gerçek olan hikayeler” anlatmaya soyunuyorum. Bizzat bulaştığım dualist zihni geride bırakabilmek adına, hayatıma özneler olarak davet ettiğim canlılarla öznellikler-arası alanı (inter-subjectivity) keşfe çıkıyorum. Yine tesadüfi eşzamanlılıklarla (synchronicity) karşılaştığım varlıklar, kasıtlı bir arayış halindeyken “bulduğum” ve “gözlediğim” pasif nesneler olarak değil, tam da aranmadıklarında bana kendilerini “gösteren” ve “bulduran” aktif öznelere dönüşüyorlar... >>
Üçüncü ve son odada, ikilikler ve “ikiliklerin ötesine geçiş algısının” da ötesine geçişin peşine düşüyorum. Mesela özne/nesne ayrımlarının ortaya çıkışının ve sonrasında bu ayrımların ortadan kalkışının da ortadan kalkışının peşine... Bu halde, bu odada bir muğlaklık var; odadaki şeyler aynı anda diğer her iki odaya birden dahil edilebilecek şeyler; aynı zamanda hiç bir yere tam sığamıyorlar... >>