oda 3: Geçitsiz geçit

room 3: Gateless gate: A take on non-duality through dualities



Üçüncü ve son odada, ikiliklerin ve “ikiliklerin ötesine geçiş algısının” da ötesine geçişin peşine düşüyorum.
 

How to see the phenomena in their thusness, without imposing my subjectivity, my own story on them? At this room I attempt a non-dualist Zen mind, and explore the “objective” reality of those moments and reality of “them” in the form of haiku, which is originally a true way to explore thusness of phenomena.

First room was the room of antropocentric dichotomies, second room was about the resolution of dichotomies. Third room, on the other hand, is about resolution of resolutions. In this room I realize that, all my relations have been both dualistic and non-dualistic; and they have been neither dualistic nor non-dualistic, at the same and any time.

In this room, I speak to them. The room is dimmed, in between dark and light.

Mesela özne/nesne ayrımlarının ortaya çıkışının ve sonrasında bu ayrımların ortadan kalkışının da ortadan kalkışının peşine...

Hem bu bul-uş-ma anının, hem de bu buluşmanın gerçeğine uyandığım anın gerçekleşebilmesinin bir koşulu var: ikilikçi olmayan, arayışsız, edimsiz ve kendisiz bir zihin. Bunun için de yaşantılarımı, epey zamandır Zen düşüncesi ve ondan beslenen haikular eşliğinde araştırıyorum. Geleneksel haikunun formel kurallarına sadık kalarak, anlık bir yaşantıyı “öyleceliğinde” (thusness), aynı anda hem ikili ve zıt anlamlar yüklü, hem de hiç metaforsuzca ve “doğrudan” aktarabilme gücünü ortaya çıkarmaya gayret ediyorum. Geleneksel haiku yolunu seçme sebebim de tam aynı yerden, Matsuo Basho’nun ortaya koyduğu şekliyle haikunun doğadaki fenomenler ve anlar üzerinden gerçekliğin peşine düşüşünden besleniyor. Böylece kendi benlik ve gerçeklik kurgularımı merkeze almadan, ortak yaşantılarımızın neticesi bu kayıtları ve anlatıları, kuşların ve böceklerin kendi gerçekliklerini ve onların öyleceliklerini de görerek aktarabilmeye niyet ediyorum.

İlk andan ibaret olmayıp, sonrasında devam eden temasların fenomenolojisiyle, Zen ve haikuyla beslenen hermenötik yöntemin birleşmesi sonucu, deneyimlediğim yaşantılardan geriye hem kendime, hem ötekine, hem de ben/öteki’nin ötesindeki yasalara (dharma) dair izler ve hikayeler kalıyor. Bu yasalar arasında, kendime dersler çıkardığım en güçlüleri özNesne, doğumölüm döngüsü (Jp. shoji / 生死) ve -doğa korkusunun da temelinde yatan- geçicilik (impermenance) ilkesi.


Bu halde, bu odada bir muğlaklık var; odadaki şeyler aynı anda diğer her iki odaya birden dahil edilebilecek şeyler; aynı zamanda hiç bir yere tam sığamıyorlar. Çünkü bu üçüncü odada, hem birler, hem ikiler var; ne birler, ne de ikiler (yok!).

Nihayet, tam da bu adlandırılamazlık ve sınıflandırılamazlık, insan olmayan varlıklarla kurageldiğim ilişkilerin gerçeğine en yaklaşan, en sahici örüntüyü sunuyor?

Bu oda loş. İlk odadan sızan ışık, ikinci odadaki karanlığa düşmüş, sonuçta ne aydınlık, ne karanlık; hem aydınlık, hem karanlık.





ikilik(siz) anlar (non)dual shots



Duvar ve tavandan sabitlenmiş daire kasnak formunda bir panelin, her iki yüzüne projeksiyonla iki video yansıtılmaktadır. Bu videoların  birinde, bir dizi an’a  yazılmış haiku ikilileri sırasıyla görüntülenirken, diğer videoda haikuya konu olan anın fotoğraf veya video kayıtları eş zamanlı oynatılmaktadır.

Söz konusu anlar, sergiye konu olan canlılarla yaşadığım anların gerçekliğinin peşine, farklı yöntemlerle düşüşlerimin çıktılarıdır.


GERÇEKLİK ANLATILARI, 2019-
İki kanallı video yerleştirmesi, kasnak
4’ 52”





sevgili Vanessa dear Vanessa




Yürüyüş videosuna ve mektuplara konu olan Vanessa cardui’nin ölü bedeni, duvardan asılı ve aydınlatmalı bir cam fanus içinde yer alıyor.


SEVGİLİ VANESSA I / DEAR VANESSA I, 2019
Fanus içinde ölü kelebekli yerleştirme 






sevgili Vanessa (II) dear Vanessa (II)



SEVGİLİ VANESSA II / DEAR VANESSA II,  2019
Duvara yansıtılmış iki kanallı video yerleştirmesi
~50’




Biri bu odaya konu olan Vanessa cardui olmak üzere, iki vanessa cardui türü kelebek bireyle olan iki yaşantının kayıt videosu, iki kanallı olarak duvara yansıtılır.
İlk videoda elimde kelebek ile yürüyüşüm, ikinci videoda bir kelebek kanadını pencereden dışarı bırakışıma dair iki video, sırayla ve loop halinde görüntülenmektedir.







Vanessa cardui’ye hitaben yazılmış ve onunla yaşanan hikayeyi aktaran mürekkep yazısı mektup ve el yapımı kuş tüyü mürekkep kalemi, bir kaide üzerindeki bir lightbox (veya benzeri alttan ışık kaynaklı bir zemin) üzerinde sergileniyor.

Mektubun işaretli son kesitinin sanatçı tarafından seslendirildiği bir kayıt, odada arka plan sesi olarak loop halinde dinleniyor.



SEVGİLİ VANESSA III / DEAR VANESSA III, 2019
Lightbox, dört sayfa mektup, kuş tüyü kalem 
2’ 37” arka plan ses yerleştirmesi



“Aslında seni alıp almamak konusundaki en büyük çekincem öleceğini bilmemdi(?), ölecektin ve ben alırsam, ölümüne tanık ve ondan sorumlu olacaktım. Müdahale etmemiş olmak etik açıdan daha az çetrefilli, daha temizdi. Elimi kirletmeyi seçtim ben, sorumluluğu almayı, ölümünü üstlenmeyi, çünkü sen bunu istedin, çünkü başka seçeneğim yok gibi geldi. Belki ölümün böylesi, ağırlığını başkasına teslim edince, daha hafifti senin için. Tıpkı bir mazı arısının, ağacı kendisine yuva yapmaya “ikna etmesi” gibi, bütün bu hikayeyi yazıp oynamaya beni sen ikna ettin belki de. Varlığımda sana açtığım bu alan, bir mazı gibi, ne bana ait, ne de benden ayrı. Bir farkla ama, benim yaptığım yuva, çoğalman değil, ölmen içindi. Yoksa çoğaldın mı, Vanessa?”